Diş ve diş etini korunması: Dişlerdeki çürükler ve diş eti iltihapları, ağız kokusunun en bilinen sebepleri arasındadır. Ağız içindeki enfeksiyonlar bakteri üreteceğinden, her zaman ağız kokusuna neden olur. Bunu dikkate alarak rutin olarak diş doktoru ziyaretleri yapılmalı, diş sağlığı ve diş eti bakımına özen gösterilmelidir.
Ağız içindeki protez ve köprüler: Ağızda zamanla eskiyen köprü ve diş protezleri diş hekiminde yenilenmelidir. Ağız kokusunun önlenmesi diş bakımı ve diş sağlığının korunmasıyla sağlanır.
Sakız çiğnemek: Ağızdaki tükürük salgısı ağız kokusuyla savaşmanın en önemli aşamasıdır. Tükürük salgısında yemek parçacıklarını yerinden sökecek ve mideye gönderecek kadar güçlü enzimlerle, etkili bakteri öldürücü antibiyotikler bulunur. Bu sebeple diyabet, böbrek yetmezliği gibi bazı rahatsızlıklarda, bazı ilaçların yan etkisi olarak oluşan ağız kuruluğu her zaman kötü kokuya neden olur. Bu tamamen ağızda tükürük salgısının olmamasından kaynaklanır. Şekersiz sakız çiğnenmesi tükürük salgısını arttıracağından, ağız içinde temizliği sağlayabilirsiniz. Naneli şekerlerle, şekerli sakızların kullanılması işe yaramayacağı gibi, sorunu daha da güçleştirir. İçeriğinde xylitol olan sakızların çiğnenmesi ağız kokusunun önlenmesine yardımcı olur.
Tarçın tüketmek: Tarçın tüketerek ağız içindeki bakterilerle mücadele edebilirsiniz. İçeceklerinizde ve yemeklerinizde kullanacağınız tarçınla, ağız kokusunu önleyebilirsiniz. Tarçın içerikli şekersiz sakızlarda, bu konuda sizlere yardımcı olabilir.
Yeterince su içmek: İnsanların yaşının ilerlemesi, vücutta sıvı azalmasına neden olur. Vücut kurumasının yanında ağızda dil kuruması oluşur. Günlük su tüketiminizi arttırmanız hem vücuda yarar sağlar hem de dilde oluşan kurumayı önleyip ağız kokusuyla mücadele etmenizi sağlar. Su ağızdaki bakterilerin minimum düzeyde tutulmasına yardımcı olur. Ayrıca tükürük salgısını arttırarak, ağız kokusunu önler.
Asla burun tıkanıklığıyla uyumayın: Üst solunum enfeksiyonlarında, sinüzit gibi rahatsızlıklarda burun tıkanması meydana gelir. Geceleri burun tıkanıklığı olduğundan ağızdan nefes almak kaçınılmazdır. Bu etken ağız içi ve boğazı kurutacağından bakterilerin üremesine etken olur. Bu durumda tükürük salgısının da azalması, ortamı daha fazla kötüleştirir. Bu nedenle burun tıkanıklığında uyumadan önce, burun açıcı önlemler alınmalıdır.
Basit şeker tüketiminin azaltılması: Ağızda bakteriler basit şekerler sayesinde hızla çoğalır. Ayrıca diş çürüklerinin bir sebebi de basit şekerlerdir. Bu nedenle basit şeker tüketiminin azaltılması ağız kokusunu önlemeye yardımcı olur.
Besinlerin iyi çiğnenmesi: Yemekte lokmaların iyi çiğnenmesi, yiyeceklerle tükürük salgısının iyice harmanlanmasına ve ağızda gıda artığının kalmamasını sağlar. Besinlerin iyi çiğnenmesi, daha çok bakterinin ağızdan ayrılmasına ve mideye gitmesine sebep olur.
Diş ipi kullanımı: Diş fırçalama sırasında yerinden çıkarılamayan bakterilerle, besin artıklarını temizlemek için diş ipi kullanımının aksatılmaması gerekir. Diş aralarında kalmış, dar bölgelerde biriken besin artıkları ağızda hızlı bir şekilde bakteri üremesine sebep olur. Bu nedenle dişlerin temizliğinde diş fırçası kadar diş ipinin kullanılması ağız kokusunu önleyecektir.
Sigara içme alışkanlığının bırakılması: Sigara içmenin ağız kuruluğuna neden olması, ağız kokusunun oluşmasında etkili olur. Ayrıca diş eti hastalıklarının oluşmasını sağlar. Bu nedenle tiryakilerin bu alışkanlığı terk etmesi gerekir. Sigara içmenin maliyeti de düşünüldüğünde bu alışkanlığınıza en kısa sürede son vermelisiniz.
Dilin fırçalanması: Dilin girintili ve pütürlü yapısı yüzünden bakteriler dil yüzeyine yerleşir. Bu yüzey zor temizlenen bir doku olduğundan, ağız kokusu meydana gelir. Diş temizliğinde dil yüzeyi ve özellikle arka kısmın fırçalanması ağız kokusunu önlemeye yardımcı olur. Diş fırçasıyla dil fırçalamaktan rahatsız olanlar temiz plastik kaşık kullanarak dil kökünden uç kısmına kadar sıyırarak temizleyebilirler.
Gargara yapılması: Ağız kokusunun önlenmesi için kullanılan ağız spreyleri, nane şekerleri, sıradan gargaralar ancak kısa süreli fayda sağlayabilir. Ağız kokusunun önlenmesi için %50 su ve %50 hidrojen peroksit karışımıyla hazırlanmış olan gargara kullanılması gerekir.
Bitkisel çaylar: Ağız kokusunun önlenmesi için sıcak suda biberiye çiçeklerini demleyip içine koyacağınız limon dilimleriyle hazırlanmış bitkisel çayı sabahları aç karnına ve yemeklerden sonra içerek, ağız kokusuna karşı önlem alabilirsiniz. Ada çayıyla hazırlanmış olan bitkisel çayın içine az miktarda nane ruhu koyarak ağzınızı çalkalamalısınız.
20’lik dişlerin çekilmesi: Ağızdaki gömük ya da yarı gömük biçimde duran 20 yaş dişlerin enfeksiyona neden olması yüzünden ağız kokusu oluşabilir. Bu dişlerin çiğneme fonksiyonu olmadığından, çektirilmesi gereksiz yere ağız kokusunu çekmenize engel olur.
Elma yemek: Nefesin tazelenmesi ve dişler arasında kalan gıda artıklarının temizlenmesi için, elma yemenizi tavsiye ederiz. Bu sayede ağız kokusunu da önlemiş olursunuz.
Kabartma tozu kullanımı: Diş, diş eti ve dile kabartma tozu sürülmesi, ardından bol suyla ağzın yıkanması ağız kokusunu önlemek için oldukça pratik bir yöntemdir.
Maydanoz çiğnenmesi: Nefesi ferahlatan ve ağız kokusunu önleyen maydanoz, ağız kokusunu önlemek için vazgeçemeyeceğiniz önlemler arasında yer alacaktır.
Yoğurt tüketimi: Tüketeceğiniz yoğurt sayesinde ağız kokusuna neden olan hidrojen sülfür kokusu yok edilecektir.
Çeşitli baharatlar: Baharatların içinde anason, karanfil, kişniş, rezene, kakule ağız kokusunu önleyen ve besinlerinizi lezzetlendiren ürünlerdir. Bunların beslenme düzeninize adapte etmelisiniz.
Limon tüketimi: Ağız kokusu olanlara tavsiyemiz, her gün limon tüketmeleridir. Bu sayede hoş bir aromayla birlikte, kötü kokuya engel olacaksınız.
Son Yorumlar